Mevcut bir işletmeniz var ve işlerinizi genişletmek istiyorsanız ilk yapmanız gereken şey yeni pazarları değerlendirmek ve bunlardan sizin için uygun olanı seçmenizdir. Daha sonrasında kendinizin SWOT Analizini yapmalı, Çeviri ve Yerelleştirme arasındaki farkı bilmeli, ve en önemlisi her şeyi yönetmenize yarayan alt yapıya sahip olup olmadığınızı belirlemelisiniz. İşletmenizi doğru hedef kitleye ulaştırmak için uluslar arası platformlarda reklam vermeyi düşünebilirsiniz fakat bu konuda dikkat etmeniz gereken farklılıklar karşınıza çıkacaktır. Örneğin hedefiniz eğer Dijital Reklamcılık ise arama trafiği , rekabet ve fiyatlandırma konularına oldukça özen göstermelisiniz. Bu sayede işletmenizi sınırların ötesine taşıyabilirsiniz. Dijital pazarlamanın avantajlarının yanı sıra elbette ki bazı yapmanız gereken zorlukları da bulunmaktadır ama merak etmeyin bunun meyvesini kesinlikle alacaksınız. Örneğin pratik ve kültürel sorunlar sizin halletmeniz gereken en önemli nokta olacaktır çünkü her ürünü herkese satamayacağınız gibi, bazı ülkeler sizin ürünleriniz için elverişli olmayabilir. Bunun için iyi bir pazar araştırması hayati önem taşımaktadır. Dikkat etmeniz gereken diğer konular ise Web-Site çeviri / Yerelleştirme, Paketleme, KDV, Yasal işlemler, E-Ticaret- Ödeme, İade ve Müşteri destek konuları olmalıdır. Özellikle ödeme seçeneklerinizi dünya çapında kullanılabilir olacak şekilde optimize etmek farklı müşteri segmentlerinde size kolaylık sağlayacaktır. Yeni bir pazara girmek içinse Web analizi, Eğilim raporları ve Coğrafi veriler gibi google servislerinden yararlanmalı ve web sitenizi yerelleştirmek için tercüme desteği almalısınız. Bu konuda gireceğiniz pazarda ana dili konuşan insanlardan yararlanmanız sizi standart çeviri hizmetlerinin ötesine taşıyacaktır. Bu işe başlamak istiyorsanız öncelikle hangi ülke pazarlarına ilgi duyduğunuzu not alın, sonrasında google web analizi aracına gidip son 6 aylık verileri izleyin bu size düşündüğünüz pazarın sizin için uygun olup olmadığı hakkında bilgi verecektir.
Bu aşamada kendinize ilk olarak sormanız gereken şey Nereye? sorusudur. Bu soruya doğru cevap verebilmek için hangi pazarlarda ürün veya hizmetimize daha çok talep var araştırmamız gerekmektedir. Bunun yanı sıra bu pazarda bilmemiz gereken yasal ve lojistik zorlukları var mı eğer varsa bunları aşabilecek finansal ve organizasyonel yapıya sahip miyiz sorularının cevaplarını da bilmemiz gerekmektedir. Bu konuda size kolaylık sağlayacak Google'un Global Pazar Fırsatları aracından yardım alabilirsiniz. Bunun yanı sıra Terimler ve Arama trafiği konuları oldukça önemlidir. Sektörünüzle ilgili en çok aranan terimleri belirlemek için Web Analizi ve Google Analytics araçlarından yardım alabilirsiniz. Bu sayede şimdiden insanların web sitenize ilgi gösterip göstermediğini bulabilirsiniz.
Bu konuyla ilgili ilk düşünmeniz gereken şey başka dillerde hizmet sunabilme kapasitenizdir. Örneğin Fransadan bir kullanıcı sitenize girebilir ama farklı dil seçenekleri sunmadığınız için potansiyel müşterizi kaybedebilirsiniz. Daha sonra çeviri ve yerelleştirme arasında karar vermeniz gerekmektedir. Unutmayın ki çeviriler her zaman anlatmak istediğiniz mesajı kullanıcıya veremeyebilir. Yerelleştirme ise kullanıcılara sanki onlardan biriymişsiniz gibi bir hava katacaktır. Örneğin yerelleştirme ile birlikte para birimi, ölçü birimi vb. ülkeler arası farklılıkları ortadan kaldırabilirsiniz. Eğer bu tür hesaplamaları kullanıcıya bırakıyorsanız iyi bir pazar payı elde etmenizde zorlaşacaktır. Bu konuda endişelenmenize hiç gerek yok çünkü bu tür konular için bir çok serbest çalışan ve şirket bulunmaktadır. Bu konuda yardım almanız, sizi rakiplerinizden bir adım öne geçirecektir. Unutmayın ki rekabet stratejilerinde kimsenin dikkat etmediği küçük detaylar oldukça önemlidir. Son olarak ise kullanıcıların ürünlerinizi veya hizmetlerinizi nasıl keşfedeceği konusunda karar vermeniz gerekmektedir. Arama motorları veya Sosyal ağlar yardımıyla size ulaşabilmeleri elbette ki mümkündür ama bizim size tavsiyemiz bunların kombinasyonu olacaktır.
Müşterilerinizin organik arama sonuçları veya kulaktan kulağa sizi bulmaları mümkündür ama bu zaman alacaktır. Reklam vermek sizin yayılma hızınızı artırır ve daha kârlı bir işletmeye dönüşmenizi sağlar. Sadece yapmanız gereken şey reklam stratejinizi belirlemek olacaktır. Arama ağı reklamcılığı, Görüntülü reklamcılık, Sosyal Medya Reklamcılığı vb. reklam türlerinden size en uygun olanını seçip bunun üzerinde yoğunlaşmak size zaman kazandırır çünkü arama ağına reklam vermek veya sosyal medya da ürününüzü tanıtmak arasında farklar vardır. Örneğin arama ağına reklam verirken;
vb. noktalara dikkat etmeniz gerekir. Kitlenizin ziyaret ettiği internet sayfalarına reklam vermek veya kullanılan sosyal medya platformlarını araştırmak bir diğer reklam stratejisi olabilir. Eğer hali hazırda iyi bir kitleye ulaşmış ve bu kitlenin kalıcı olmasını istiyorsanız e-posta pazarlamacılığı sizin için en iyi yöntem olabilir. E-posta uzun dönem iletişimde kalabilmeniz ve eski müşterilerinize yeni ürünlerinizi tanıtmak için kullanabileceğiniz iyi bir yöntemdir. Bu konuda unutmamanız gereken nokta ise e-posta gönderim izinlerinin ülkeden ülkeye farklılık göstermesidir. O yüzden e- postalarınızı kullanıcı izni dahilinde gönderdiğinizden emin olun.
Ticaretinizi internet üzerinden yapacağınız için en temel nokta internet bağlantı hızıdır. Sitenizin diğer ülkelerde de yükleniyor olduğundan emin olmalısınız. Bunun yanı sıra tedarik zinciri ve stok yönetimine dikkat etmelisiniz. Unutmayın online alış verişlerde kargonun zamanında ulaşmaması demek o müşteriyi kaybetmek anlamına gelmektedir. Öte yandan gönderim yapacağınız ülkeye ait vergiler ve yasalar konusunu araştırmalı sipariş öncesinde bunu müşterinizle paylaşmalısınız. Bir diğer konu ise sizin güvenilirliğinizdir. Bu yüzden her an müşteri talep ve sorularına cevap verebilmeli, internet siteniz yoluyla mail, telefon ve iletişim adresinizi açık bir şekilde paylaşmalısınız. Hızlı dönüş süresi sizi rakiplerinizden öne geçirecektir bunu asla unutmamalısınız. Öte yandan bazı ülkeler sizin bazı kurumlara (Ticaret odası, Esnaf ve sanatkarlar birliği vb. ) kayıt olmanızı isteyebilir. Bu gibi üyeliklerin sizin yerel rakipler ile mücadelede gücünüzü artıracağını unutmayın.
Ülkenizin ötesinde nasıl düşünmeniz gerektiğini bilmeli, kültürel farklılıkları anlamalı ve gelişmeleri yakından takip etmeniz gerekmektedir. E-ticaret ve ödeme sistemleriniz güvenilir ve dünya çapında bilinir olmalıdır. Farklı ödeme şekilleri sunabilmek verdiğiniz hizmetin kalitesini ortaya koyacaktır. Örneğin kredi kartı kullanmayan bir kullanıcı havale yöntemi ile sipariş vermek isteyebilir ya da kapıda ödeme seçeneğini değerlendirebilir. Bunun yanında çeviri ve yerelleştirme konusu oldukça önemlidir. Web sitenizi bir müşteriymiş gibi gözden geçirmeli ve bunu belirli aralıklarla da tekrar etmelisiniz.
Ülkeler arası gönderimlerde karşılaşılabilecek en önemli sorun iadeler diyebiliriz bu yüzden uluslar arası çalışan ve bazı prosedürleri sizin için halleden bir kargo şirketi ile anlaşma yapmanız gerekmektedir. Bir diğer önemli noktanın ise envanter ve tedarik zinciri yönetiminiz olduğundan daha önce bahsetmiştik. Unutmayın zamanında yapamadığınız gönderimler sizin için bir itibar kaybıdır. Bunun yanında bir satış stratejisi olarak kargo ücretlerini ürün fiyatına dahil etmeli ve ücretsiz kargo hizmeti sunmalısınız çünkü genelde insanlar kargo ücreti ödemek istemezler. Son adımda ise satış sonrası mutlaka müşteriniz ile iletişime geçmeli onlardan tavsiye ve şikayetleri dinlemelisiniz. Müşterilerinizi telefon ile aramanız onları rahatsız edebilir bu yüzden en iyi yöntem e-posta yoluyla anket göndermek veya internet sitenizdeki ürüne puan vermesi için teşvik etmektir. Yorum yapan müşterilerinize bir sonraki alış verişine özel kupon ve indirim sağlamak iyi bir geri dönüş toplama stratejisi olabilir. Unutmayın müşteriler onların görüşlerine önem veren işletmelerden tekrar alış veriş yapmak istemektedirler.